25 Mayıs 2005 tarihinde İstanbul'da oynanan Liverpool - Milan Şampiyonlar Ligi final maçını izlemek için hayaller kuran 11 yaşındaki fanatik Liverpool taraftarı Will, babasıyla birlikte İstanbul biletlerini alır. Fakat yolculuklarına az bir süre kala Will'in babası ölür. İngilteredeki yatılı okulundan kaçarak, içindeki futbol aşkıyla, inancının ve hayallerinin peşine düşen 11 yaşındaki Willin yolu Bosnalı eski futbolcu Alekle Pariste kesişir. Bir süre sonra dünyanın dört bir yanındaki taraftarlar onları yürekten desteklerken, İstanbula varmak hayatlarında bir dönüm noktası olur. İstanbul, onlar için, hayattaki yalnızlıklarına rağmen yaşama azmini yeniden kazanmanın, hayal kurmak için asla vazgeçmemenin sembolü haline gelir.