Babasının evi terk etmesi üzerine, büyükanne ve büyükbabasının yanında, baskı altında bir çocukluk geçiren Arenasın, özellikle Küba Devrimi sırasında yaşadıkları, kuşkusuz, hayatının en çarpıcı dönemine tanıklık ediyor.
Eşcinsel bir yazar olduğu için dışlanan ve uyduruk suçlarla hapse atılıp ağır işkenceler gören Arenas asla pes etmez. Başka mahkumların mektupları aracılığıyla yeni kitaplarının yurtdışına kaçırılıp yayınlanmasını sağlar.